Derslikler
Farklı öğrenme ve öğretme tekniklerine uygun yapıda geliştirilmesi gereken sınıflarda en önemli kriterlerden biri de anlık ihtiyaçlara çözüm sunabilecek mobiliteye sahip olmaları gerektiğidir. Derslikler klasik ders anlatımından; proje, ortak çalışma ve tartışma grupları oluşturma gibi farklı öğretim metotlarına hizmet verebilecek yapıda olmalıdır. Kurumun kimliğine, amacına uygun olarak tasarlanmalı; gerektiğinde değişen ihtiyaçlara çözüm sunabilecek esneklikte olmalıdır.
Bürotime, ilköğretim sınıflarından üniversite amfilerine, laboratuvarlardan, aktif öğrenme - çalışma alanlarına kadar tüm yeni nesil dersliklerde esnek, adaptasyon yeteneği güçlü, değişik etkinlikler için yeniden düzenlemeye olanak sağlayan, farklı işlevlere göre bütünleştirilebilen eğitim ürünleri ile dinamik öğrenme mekanları yaratmanızı sağlar.
Bağımsız Çalışma Alanları
Teknolojinin yaygın kullanımı, mekanın salt fiziksel olma zorunluluğunu ortadan kaldırarak, eğitim kurumunun her köşesini bir öğrenme mekanına dönüştürebilmektedir. Bu durum, günümüzde öğrenme mekanı anlayışının giderek daha az geleneksel tanımlara uygun mekanlarla ilişkilendirilmesine sebep olmaktadır. “Yeni nesil öğrenme mekanları” daha çok, bir eğitim yapısı ya da kampüsünün içinde ya da çevresinde mümkün olan her alanın farklı öğrenme aktiviteleri için kullanılabilir olması durumunu kapsamaktadır. İnternet erişimin olduğu, öğrencilerin bir masa etrafında bir araya gelebildiği, kendi projelerini üretip, geliştirip tartışabildiği her alan potansiyel bir öğrenme mekanı olabilmektedir.
Kütüphaneler sadece öğrencilerin bilgiye ulaştıkları yer değil, sağladığı sosyal faaliyetler ile de etkili bir iletişimin gerçekleştiği yer olarak algılanmalıdır.
Sosyal Alanlar
Pedagoji - mekan - teknoloji olguları arasındaki döngüsel ilişkinin öğrencilerin başarıları üzerindeki pozitif etkilerine yönelen araştırmalar; öğrenen odaklı, teknoloji-destekli, bireysel ve grup çalışmalarına imkan verecek, değişen işlevlerle bütünleştirilebilir, deneyim odaklı eğitim mekanlarının ihtiyacını vurgulamaktadır. Bu nedenle günümüzde ‘öğrenme mekanı’ kavramı, öğrenmenin sadece belirli saatlerde sınıflarda yapılan bir aktivite olmadığı, bu mekanların sınırlarını aşarak fuaye, koridorlar, kafeler gibi ortak mekanlarda ve sosyal alanlarda da devam ettiği vurgulanmaktadır.
Eğitim yapısı içerisinde var olan, internete ve yeni teknolojilere erişimi olan, bireysel ve birlikte projeler üretip tartışabilme olanağına sahip her mekan potansiyel bir öğrenme mekanı olarak kabul edilmektedir.
Yurt Odaları
Öğrenci yurdu kavramı genel olarak barınma sorununun çözümünü amaçlayan bir yapı tipi... Ancak değişen ve gelişen yaşam koşulları, yeni neslin gereksinimleri ve beklentileri yurt kavramının işlevselliğini barınmanın ötesine taşımış durumda.
Yurt odalarının; içindeki öğrencilerin, ilk defa kendi başına bir hayata başlamış, genç, aktif kişiler olacağı gerçeğini göz ardı etmeden; temel ihtiyaçlarını karşılayacak, ev ortamını aratmayacak, dinlenirken, çalışırken kendini huzurlu hissedeceği, kişiselleştirebileceği şekilde tasarlanmış olması öğretim kalitesini de doğrudan etkilemektedir.